Ahlak
gelişimi, bu güne kadar çocukları iyi insanlar olarak yetiştirmeyi düşünen
herkesin ilgi alanı olmuştur ve bu konuda yapılan çalışmalarla ahlak gelişiminin
nasıl ve ne zaman geliştiği belirlenmeye çalışılmıştır. Ahlak gelişimi ile
ilgili Lawrence Kohlberg çocuklara, her biri belirli ahlaki konuları ele alan
ikilemler sunarak bir kuram geliştirmiştir. Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramı,
her biri iki alt evreden oluşan üç düzeyden oluşur. Birinci düzeyin ilk evresi itaat ve ceza da önemli olan otoriteye
itaat etme ve cezadan kaçınma iken ikinci evre olan araçsal ilişkiler de önemli olan karşılıklı çıkar ilişkisidir. İkinci
düzey geleneksel düzeydir. İlk evre kişiler
arası uyum de ise başkalarının onayını almak ve ‘’iyi bir çocuk olmak’’ ön
plandadır. Geleneksel düzeyin ikinci evresinde ise kanun ve toplumsal düzeni
korumak önemlidir. Üçüncü ve son düzey olan gelenek sonrası düzeyde ise dışsal
otoriteler önemini yitirirken kişi kendi içsel isteklerini ve ilkelerini
otorite olarak kabul eder. Gelenek ötesi
düzeyin ilk evresini Kohlberg, toplumsal sözleşme evresi olarak
adlandırmıştır. Bu evrede kurallar ilkeler hala önemlidir toplumsal düzenin
devamı için ancak bu kurallar bazen demokratik olarak değiştirilebilir. İkinci
evre ise evrensel etik ilkeler yönelimi olarak adlandırılır ve kişi kendi ahlak
ilkelerini kendisi oluşturur.
‘’Sen
özel bir okulda okuyorsun ve aynı sınıfta burslu okuyan bir arkadaşın var.
Kendisi çok çalışkan bir öğrenci. Bir andan okuyor bir yandan da çalışıyor.
Hatta birlikte bilim olimpiyatlarında derece aldınız. Bu hafta son sınavlarınız
olacak ve arkadaşın ailevi durumlar nedeniyle sınava çalışamadı. Eğer bu
sınavdan düşük not alırsa bursu kesilecek ve bu okulda okuyup iyi bir eğitim
alamayacak. Arkadaşın sınavda tam da senin ön sıranda oturuyor. Ona kopya
vererek yardım edebilirsin ama kopya vermen bir suç. Bu durumda ne yaparsın?
Neden ?’’
Verilen
bu ikilemi Kohlberg’in ahlaki evrelerine göre değerlendirecek olursak;
öncelikle kopya vermek kurallara göre suç olarak değerlendirilmektedir yani ilk
evrede olan bir birey için cezadan kaçınmak ve otoriteye itaat için kolaylıkla
bir sebep olarak gösterilip kopya vermeme konusunda karar alınabilir. Yine aynı
şekilde ikinci düzeyde kurallara uyarak iyi bir çocuk olmak için kopya
verilmeyebilir ve ya ‘’ herkes kopya
çekerse sonuç ne olur ‘’ gibi düşüncelerle kopya vermenin uygun olmadığına
karar verilebilir.
Ancak
söz konusu durumu tüm yönleriyle ele aldığımızda içinde bulunulan durum
yalnızca kurallara uymak ya da uymamak ile ilgili değildir. Bu durumda
arkadaşımızın aslında iyi bir öğrenci olduğunu ailevi durumlar söz konusu
olmasa da durumun farklı olacağını, kopya vermediğimizde okuldan atılacağı ve
iyi bir eğitim alma hakkının elinden alınacağı ayrıca bu kişinin bizim yakın
arkadaşımız olduğu durumlarının hepsini bir arada düşünerek bu konuda
arkadaşımıza yardım etmek için kopya verebiliriz. Kohlberg’in beşinci toplumsal
sözleşme evresinde olduğu gibi kurallar bazı durumlarda değiştirilebilir ve ya
görmezden gelinebilir.
Kaynakça
Boyd D., Bee H., (2009), Çocuk gelişim psikolojisi, Kaknüs yayınları