Film özeti
Bu filmde Arthur Fleck isimli kişinin Joker karakterine dönüşüm hikayesi anlatılmaktadır. Arthur kırklı yaşlarda annesiyle birlikte yaşayan ve palyaçoluk yapan biridir. Komedyenlik yapma hayali kuran Arthur çok sevilen bir komedi şov olan Murray Franklin şovu her gün annesiyle birlikte izliyor. Murray Şovu izlerken bazen kendini televizyonda hayal ediyor. Arthur’un sürekli gülmesine sebep olan bir rahatsızlığı var bunu trende bir kadınla olan olayda ona ‘’ sürekli gülmeme sebep olan bir rahatsızlığım var’’ yazılı kartla açıklıyor çünkü o sırada gülmekten durumunu açıklayamıyor. Sosyal hizmet görevlisiyle görüşmesinde ise daha önce tedavi için hastanede yattığını ve yedi farklı psikiyatrik ilaç kullandığını öğreniyoruz.
Filmin ilk sahnelerinde Arthur’un sokaktaki serserilerle başı belaya giriyor ve onlar tarafından dövülüyor. Daha sonra iş arkadaşlarından biri ona silah vererek bu şekilde kendini koruyabileceğini söylüyor. Silahı kabul eden Arthur gittiği çocuk hastanesinde silahını düşürüyor ve dönerken metroda üç kişi ona güldüğü için sinirleniyor ve o bir rahatsızlığı olduğunu söyleyemeden onu dövmeye başlıyorlar. Dayak yerken Arthur kendisini korumak için silahını çıkarıp bu kişilerden ikisini vurarak öldürüyor. Kaçan diğer kişiyi ise takip ederek vuruyor. Bu olaydan sonra Arthur eve gittiğinde dans ediyor. Silahını çocuk hastanesinde düşürdüğü için işten atılan Arthur iş arkadaşlarına ve patronuna karşı agresif tavırlar sergiliyor ve iş yerindeki cihazlardan birini kırarak iş yerinden ayrılıyor.
Metrodaki olay
Arthur için kendini korumak amacıyla yapılmış olsa da siyasi bir başkaldırı
olarak görülüyor ve televizyonlarda konuşulmaya, zengin karşıtı bir tavır alan
halk tarafından cinayeti işleyen kişi kahramanlaştırılmaya başlanıyor. Bunun
üzerine Arthur sosyal hizmet uzmanıyla olan son danışmasında ‘’ hayatım boyunca
var mıyım yok muyum bilmiyordum ama şimdi biliyorum ve insanlarda fark etmeye
başladı’’ şeklinde anlatıyor bu durumu.
Sonrasında Arthur
komedyenlik için bir sahneye çıkıyor. Bu sahneye ilk çıktığında kendini kontrol
edemeyerek gülmeye başlıyor ve uzunca süre durduramıyor. Bu gösterisinin bir kısmı
Arthur’un çok sevdiği Murray tarafından televizyonda yayınlanıyor ancak
Murray’in onun hakkında kötü yorumlarda bulunması onu çok sinirlendiriyor.
Annesi sürekli
belediye başkanı adayı olan ve daha önce yanında çalıştığını söylediği Thomas
Wayne’e mektuplar yazmaktadır. Bunun üzerine Arthur mektuplardan birini
okuduğunda mektupta Thomas Wayne’in onun babası olduğu yazıyor ve annesi de
bunu doğruluyor. Sonrasında ise Arthur Thomas Wayne’in yanına gittiğinde bunun
gerçek olmadığını annesinin sorunları olduğunu akıl hastanesinde yattığını
söylüyor. Hastaneye giderek Arthur
görevliyi kandırarak raporları çalıyor ve annesinin sanrıları olduğu ve
narsistik kişilik bozukluğu olduğu yazıyor. Ayrıca annesi tarafından evlatlık
alındığı ve annesinin sevgilisi tarafından Arthur’a şiddet uygulandığı ve
annesinin buna göz yumduğu yazıyor. Bunları öğrenen Arthur hastanede yatan
annesini yastıkla boğarak öldürüyor.
Murray Franklin
şova konuk olarak çağrılan Arthur gitmeden önce evde kendini programda
öldürmekle alakalı provalar yapıyor. Bu sırada evine gelen eski iş
arkadaşlarından birini hiç acımadan öldürüyor ve diğerini kendine iyi davrandığını
söyleyerek gitmesine izin veriyor. Sonrasında palyaço makyajı yapan Arthur
sahneye ‘’Joker’’ ismiyle çıkmak istediğini söylüyor. Sahneye çıkan Joker, dans
ederek içeri giriyor ve kadın konuk oyuncuyu öpüyor ve sahnedeyken metroda
işlediği cinayetleri de işlediğini anlatıyor. Sonrasında aslında çok sevdiği
hayranı olduğu Murray’in onunla ilgili yaptığı yorumlar sonucunda sinirlendirerek
onu öldürüyor ve dans ederek konuşma yapıyor. Bu olaydan sonra şehir karışıyor
ve tutuklanan Joker bunları polis arabasının camından gülerek izliyor
sonrasında araç kaza yapıyor ve kaza yapan araçtan çıkarılan Joker
kalabalıkların sevinç gösterileri karşısında onlara eşlik ediyor. Olaylar sonunda Arthur bir kliniğe
yatırılıyor.
Joker'in Psikolojik Analizi
Joker
çocukluğundan bu yana gerçek duygularıyla ilişkili olmayan abartılı gülme davranışı
göstermektedir. Bu rahatsızlık
psödobulbar etki olarak bilinen mevcut durumla ilişkili olmayan abartılı
ağlama, gülme ya da öfkeli olma hali olarak ifade edilen beyin hasarı nedeniyle
oluşan bir bozukluktur. Arthur’un hikayesine baktığımızda çocukken bir kafa
travması geçirdiği biliniyor bu durum bununla açıklanabilir. Ayrıca Arthur’un
muhtemelen bu beyin hasarından kaynaklanan psikozları var gibi görünmektedir.
Komşusu olan kadınla ilgili tam net olmasa da bazı delüzyonlara sahip olduğunu
görüyoruz. Kadınla randevuya çıktığını, bir ilişkisi olduğuna dair inançları
var ancak bir sahnede bunların gerçek olmadığı anlaşılıyor. Joker’in şizofreni
kriterlerini karşılayıp karşılamadığına bakıldığında, gerçek ve gerçekdışı
olguları birbirinden zaman zaman ayırt etmekte güçlük çektiği görülmektedir.
Murray Franklin şovla ilgili zihninde kurguladığı olaylar ve aynı apartmanda
kalan komşu siyahi kadınla ilgili kurduğu fantezilere inanmakta olduğunu
görüyoruz. Komşu kadınla olan sahneler
birer görsel halüsinasyon olarak değerlendirilebilir sonraki kısımlarda o
sahnelerde aslında Arthur’un yalnız olduğu kendi kendine konuştuğunu görülüyor.
Düzensiz motor hareketler ya da düzensiz konuşmalar Arthur da açıkça gözlemleyebildiğimiz
semptomlar değil ancak zaman zaman çocuksu hareketler ve uygunsuz tuhaf bir
duruş şekli gözlemleyebiliriz.
Ayrıca Arthur’un kişilik bozukluğu problemi olduğu gözlemlenebilir. İlk olarak kanundışı olarak değerlendirilebilecek silah taşıma ve adam öldürme davranışları göze çarpan kriterler ve dürtüselliği ve geleceği planlama konusunda başarısızlığı, empati eksikliği psikopati izlenimi vermektedir. Adamları öldürdükten sonra polislere yakalanmamak için hiçbir tedbir almıyor ve ayrıca eski iş arkadaşını öldürmek gibi bir planı olmadığı halde onu karşısında gördüğünde dürtüsel hareket ediyor ve onu öldürüyor. Aynı durum Murray’i öldürmesi için de geçerli çünkü onu öldürmeyi değil program sırasında intihar etmeyi planlıyordu aslında.
Ayrıca Arthur bu yaptıkları için hiçbir zaman
pişmanlık duymuyor hatta dans ederek tepki veriyor. Metrodaki adamları,
annesini, eski iş arkadaşını ve en son çok sevdiği Murray’i öldürdüğünde hiçbir
pişmanlık belirtisi göstermiyor. Arthur’un kendi çıkarları için diğer insanları
kullanma ve başkalarını kandırma davranışları olduğunu da gözlemleyebiliriz;
Thomas Wayne ile konuşmak için gizlice içeri girmesi, annesinin raporlarına
ulaşmak için hastanedeki görevliyi kandırması bunlara örnek gösterilebilir.
Joker’in bu davranışları anti soyal kişilik bozukluğu kriterlerini karşılamaktadır.
Arthur’un annesinin
narsistik kişilik bozukluğu tanısı olması Arthur’un bu kişilik özelliklerini
taşıyıp taşımadığını düşündürmekte. Arthur’un kendini televizyonda hayal
etmesi, herkesin tanıdığı bir komedyen olma isteği ve bir gün olacağına olan
inancı onun büyüklenmeci düşünceleri olarak görülebilir, gerçekliğe baktığımızda
Arthur komik biri değildir insanları ne güldürür bunu dahi bilmemekte ve başka
komedyenlerin şakalarını not ettiği not defterini kullanmaktadır. Arthur
kendisi ile ilgili benliğiyle alakalı olmayan yüksek beklentilere sahip ve benlik
algısıyla alakalı abartılı beklentileri var. Bu düşüncelerin aksi bir durumla
ile karşılaştığında Murray şovda olduğu gibi bunu yoğun bir öfke ile
karşılamaktadır. Arthur beğenilme, onaylanma isteği içindedir ve eleştiriye
karşı aşırı duyarlıdır Arthur kendi yeteneklerini abartan, sınırsız güç, başarı
ve sevgi düşleyen, çok beğenilmek isteyen bir kişilikte olsa da özel ve eşi
benzeri bulunmaz biri olduğu gibi düşünceleri yoktur ve kendini beğenmiş bir
tutum sergilememektedir. Onun zaman zaman içine dönük, karamsar ve çekingen halleri
kırılgan narsisizmin özelliklerine benzemektedir. Arthur’un kişilerarası
ilişkilerine bakıldığında özellikle komşu kadınla olan etkileşiminde gördüğümüz
üzere yetersiz ve sınırlıdır.
Joker'in Psikolojik durumu- antisosyal kişilik bozukluğu ve şema terapi modları
Joker karakteri
ileri düzeyde bir patolojiye sahip biri tedavi için psikiyatrik bir yardım
almak için hastanede yatarak tedavi edilmesi önemli. Onun dışında bu vakadaki
kişilik bozuklukları üzerinde çalışırken onun çocukluktan itibaren beraberinde
getirdiği erken dönem uyumsuz şemaları dikkate alınabilir. Çocukluk yaşamına
baktığımızda Arthur yurda bırakılmış, annesi tarafından evlat edinilmiş ancak temel
ihtiyaçları karşılanmamış, çocukken istismar ve ihmal edilmiş. Arthur’un
annesinin ona mutlu (happy) ismini takmış olması ve ona küçüklükten beri sen bu
dünyaya diğerlerini mutlu etmek için geldin şeklinde konuşuyor. Arthur’un
komedyen olma isteği annesinin onayını alma onun istediği gibi biri olma annesi
tarafından terkedilmemek için çabalaması olarak görülebilir. Arthur terkedilmiş-kötüye
kullanılmış çocuk modu uyumsuz şemasına sahip görünüyor. Arthur reddedildiğini,
terkedildiğini hissettiği durumlarda yoğun bir duygusal acı ve yalnızlık
hissiyle karşılıyor. Arthur çaresizlik hissiyle baş etmek için zorbalık ve
saldırı modunu kullanıyor görünüyor. Terkedilmiş çocuk moduyla birlikte çıkan
kızgın çocuk modu onun hem çevresine hem de kendisine zarar verici
davranışlarda bulunmasına sebep oluyor. Arthur edindiği bu iki uyumsuz şema moduna ek
olarak bir savunma şeması saldırgan ve zorbalık modunu edinmiş görünüyor.
Sürekli gülmesi bir zihinsel hastalık olarak olsa da Arthur evlat edinilmiş bir
çocuk olarak kabul edilmek için duygularını ifade etmemeyi, duygularıı yok
saymayı öğrenmiş ve cezalandırılmamak için uyumlu olmayı öğrenmiş olabilir.
Bu noktada terapistle
gerçekleştirilen terapötik ilişki de uyumsuz şemaların yerine sağlıklı yetişkin
modunun açığa çıkarılması, aşırı telafi ve kaçınmanın önlenmesi hedeflenerek
yalnız çocuğa temas etmek ve empatik yüzleşmeyi sağlamak yararlı bir yaklaşım
olabilirdi.
Kaynakça
Hacıoğlu, M. B. (2019). Kişiler arası bağımlılık eğilimi
ile kırılgan ve büyüklenmeci narsistik kişilik özellikleri: şema terapi
modelinde bir inceleme (Doctoral dissertation).
Ertürk, İ. Ş., & Kaynar, G. KİŞİLİK BOZUKLUKLARINDA ŞEMA
TERAPİ YAKLAŞIMI.
Oruçlular, Y. (2016). Sınırda Kişilik Bozukluğu’nun Nedeni ve
Sonucu Olarak Kişilerarası Travma: Gözden Geçirmeye Dayalı Bir Model
Önerisi. Türk Psikoloji Yazıları, 19(37), 76-88.
Çıkrıkçılı
U. (2018). Antisosyal Kişilik Bozukluğu Tanısı Almış Cinayet Hükümlülerinde
Karar Verme, Duygu Tanıma Davranışlarının Psikopati Açısından İncelenmesi ve
Sağlıklı Kontroller ile Karşılaştırılması. Yüksek lisans tezi